1 Temmuz 2008 Salı

Keneye karşı nasıl korunulabilir? Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kaynağı olarak gösterilen keneden korunmanın yolları neler?

Kene,Kırım,Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Kene Isırığı




Kırım-Kongo kanamalı ateşi(KKKA), ilk olarak hastalığın ismini aldığı Kırım ve Kongo’da görülen, virüs denilen mikropların sebep olduğu ölümcül seyredebilen bir hastalıktır. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi , keneler tarafından taşınan Nairovirüs isimli bir mikrobiyal etken tarafından neden olunan ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden hayvan kaynaklı bir enfeksiyondur. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonlarda ölüm oranları hâla yüksektir.Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Belirtileri; ani başlayan baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik ve belirgin iştahsızlıkla başlar. Bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikayetler görülebilir.İlk günlerde, yüzde ve göğüste kızarmalar ile gözlerde kanlanmalar ortaya çıkabilir. Göğüs ve karından başlamak üzere vücuda yayılan küçük nokta şeklindeki kanamalar olabilir ve bu kanamalar büyüyerek vücuda yayılabilir. Burun dişeti kanamaları gibi vücudun değişik yerlerinde kanamalar olabilir. Yukarıda belirtilen bir durum olması halinde kişilerin son iki hafta içinde;




  • Kene ısırması veya kene ile teması varsa,

  • Çalı, çırpı, su kenarları veya gür otların bulunduğu alanlarda piknik amaçlı veya diğer bir sebeple bu alanlara gitmeleri söz konusu ise,

  • Hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temasları var ise,

  • Bu hastalığa yakalanmış kişilerin kan ve vücut sıvılarına bir temasları olmuş ise Kırım-Kongo kanamalı ateşinden şüphe edilmeli ve vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, Virüs alındıktan sonra genellikle 1-3 günde ortaya çıkar; bu süre en fazla 9 gün olabilmektedir. Hasta insan veya hayvanlar ait kan, vücut sıvıları veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu meydana gelen bulaşmalarda hastalığın belirtilerinin ortaya çıkma süresi 5-6 gündür; bu süre de en fazla 13 gün kadar olabilmektedir. Hastalık çoğunlukla bulaştırıcı kenelerin aktif olduğu bahar ve yaz aylarında ortaya çıkabilmektedir.Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi genellikle Afrika, Asya, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da görülmektedir. Son yıllarda Kosova, Arnavutluk, İran, Pakistan, Afganistan ve Güney Afrika’da da tek tek vakalara ve salgınlar şeklinde ortaya çıktığı bildirilmiştir.
Ülkemiz coğrafik yapısı ve iklimi kenelerin yaşamaları için uygun bir yapıya sahiptir. Bu sebeple hastalık özellikle hayvancılığın yapıldığı, nemin, çalı, çırpılı alanlar ile gür otlakların bulunduğu yerler başta olmak üzere, ülkemizin her yerinde görülebilir.Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Tedavisi için erken teşhis çok önemlidir. Şüpheli bir durumun bulunması halinde hastanın en yakın sağlık kuruluşuna müracaatı ile teşhis ve tedavi için gerekenler yapılabilmektedir.Kırım-







Kongo Kanamalı Ateşinden korunmanın yolları;



  • Hayvanlarda kene mücadelesi yapılması,

  • Hayvan barınakları kenelere karşı ilaçlanmalı, barınakların duvarları sıvanmalı ve badanaları yapılarak kenelerin buralarda yaşmaları engellenmelidir.

  • Hayvanların ve insanların kanlarına veya diğer vücut sıvılarına eldivensiz temas edilmemelidir.

  • Hayvanların barınaklarına girdikten veya hayvanlarla temastan sonra, vücut kene yönünden muayene edilmeli, kene varsa en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.

  • Çalı, çırpı, su kenarı ve gür otların bulunduğu alanlara piknik veya başka bir amaçla gidilmesi gerektiğinde pantolonun paçaları çorap içine alınmalı ve dönüşte vücut mutlaka kene yönünden kontrol edilmelidir. Bu tür yerlere gidildiğinde mümkünse çizme giyilmelidir.

  • Keneler vücuttan uzaklaştırılırken kopartılmamalı, bir cımbızla kenenin vücuda yapıştığı kısımdan tutup çivi çıkarır gibi sağa sola oynatılarak çıkarılmalıdır.

Türkiye'nin Kene Haritası

Sağlık Bakanlığı kene ısırmasıyla oluşan, öldürücü Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının risk haritasını çıkardı. Bakanlık, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının 2002 yılından itibaren Türkiye’de özellikle bahar ve yaz aylarında görüldüğünü belirterek, vakaların çoğunlukla Orta Anadolu ve Orta Karadeniz bölgesinde yoğunlaştığı, hastaların çok büyük bir bölümünün ise, kırsal alanda yaşadığı, tarım ve hayvancılıkla uğraştığı bildirildi.


Hastalık virüsünü taşıyan Hyalomma türü kenelerin uygun yaşam alanlarına paralel olarak riskin arttığı bölgelerden söz etmenin mümkün olduğunu kaydeden Sağlık Bakanlığı, hazırladığı risk haritası ile, 2002 yılından bu tarafa Türkiye’de tespit edilen KKKA insan vakalarının sürekli ikamet adreslerini koordinatlarına göre işaretledi.
RİSK HARİTASINDA KELKİT VADİSİ BAŞTA

Risk haritasında, hastalığın Kelkit vadisi başta olmak üzere Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum Yozgat, Kastamonu ve Çankırı illerinde yoğunlaştığı, diğer birkaç ilde ise tek vaka olarak çıktığı belirlendi.
ANİ BAŞLAYAN ATEŞ, BAŞ AĞRISI VE HALSİZLİĞE DİKKAT

Sağlık Bakanlığı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının, insanlarda ani başlayan ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik ve belirgin iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirtti. Bakanlık ayrıca hastalarda bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi yakınmaların da görülebildiğini ifade ederek, daha sonradan bu belirtilere vücudun çeşitli yerlerinde görülen kanamaların da eşlik edebileceğini bildirdi.
YAPILMASI GEREKENLER

Kişisel korunmanın önemine işaret eden Sağlık Bakanlığı bu bağlamda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“-Kişisel korunma önlemleri kapsamında hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında gerekli korunma önlemleri alınmalıdır.-Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli; yapışan keneler bir cımbızla, kenenin deriye yapıştığı yerden tutulup çıkarılmalıdır.-Korunma amaçlı olarak giysilere uygulanabilen, repellent olarak bilinen kene kovucular/öldürücüler ve cilde uygulanabilen kene kovucular dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.”
ANKA